Bazıları için geç kalmış sayılabilecek bir geçmiş zaman yazısı

 

Bugün "iyi vatandaş olmak isteyenlere oldukça iyi öğütler" başlıklı bir yazı yazmak için bilgisayarın başına oturduğunuzda,  en önce "Burası laik demokratik Türkiye, Sosyal hukuk devleti"  yazın. Ancak yerli yersiz ikide bir her lafa karışan ve lafebesi o....k torbası  çok bilmiş oğlunuzun, sizin bu ibarenizi "Laikliğin; devlet dini kemalizm dışındaki inançların irtica sayılarak, kamusal alandan kovulması gerektiği, demokrasinin;  siyasi partilerin adlarıyla müsemma, mevcudiyetleriyle kaim şeflerinin 'ben dilersem odunu bile milletvekili seçtiririm' öz güvenine dayalı, sosyalliği; bir türlü gelmeyen istimi, seçim arifelerinde, 'işsize iş,aşsıza aş' olmakla beraber, uygulamada ‘sosyal’ı ‘soy –sal’ olarak heceleyen ve ‘altta kalanın canın çıksın’ olarak kurumlaştıran vahşi kapitalizmin insafına terk edilerek  sadakaya muhtaç bırakılmanın, siyaseten bu kitlenin daha kolay çekilip çevrilmesi için  gerekli bir tedbir olduğu, şekillerinde anlam kazandığı ,hukukta ise ‘güçlünün arzusuna ram oldu kadı’ eskimez gerçeğinin hüküm sürdüğü ,"Beyaz Türkler'in cumhursuz Cumhuriyeti" şeklinde açıklamaya kalktığında; ağzına  maraş biberi sürün, dahası eğer çok yufka yürekli değilseniz, onuncu yıl marşını üç kere sonuna kadar dinletin     

 

Bu işi tamamamladığınızda  tekrar bilgisayarın başına geçip "Bugün günlerden cumartesi"  yazın. "Hayır hayır  bugün cuma" diyen hanımınıza "Hayır Pazar olmasına pazar da, ama burası Türkiye, hele başbakanımız paşaların bir görüşünü alsın da salı mı çarşamba mı işin aslını öğrenelim,   bakarsın Perşembe bile olabilir!.." deyin,eğer kaynananız sizlere ömür veya uzak bir şehirdeyse, en maço, hatta 'enbi hanzo' tavrınızı takınıp,’sen niye küçük kızımızla çizgi film seyretmek yerine, böyle önemli konulara karışıyorsun" diyerek postanızı atmayı unutmayın

 

Tam özlü yazınıza yeniden başlamak  üzereyken, "huu komşu" feryadıyla kapıyı yumruklayan  hatçe teyzenin,  bu aralar da 'Devlet Protokolünde Başbakanın arkasında mı önünde mi yer alacağı tartışılan Genel Kurmay Başkanının Yunanistan'da azınlık müftüsünün arkasında yer aldığını' bir gazetede okuduğunu söylemesine sinirlenmeyin,( hamiş: sinirli bir yapınız varsa tedbir olarak, sakın sakal bırakmayın, saçınızı da kısa tutun, sıktığınızda avucunuza batmaması için tırnaklarınızı gün aşırı kesin, bir diş doktoruyla iyi ilişkiler kurmaya gayret edin, romatizmalarınız varsa,özellikle yağmurlu havalarda dizleriniz yerine, oturduğunuz koltuk veya sandalyeye vurun). Bu her okuduğuna inanan ve Türkiyenin özel durumundan habersiz  hatçe teyzeye önce "okuduğu irticacı gazeteyi değiştirmesini" salık verin,  sonra bu kapı önü muhabbetini duyup da ,’ama beyim’ diye söze karışan kapıcı memoya "Ağaçtaysa saksağan kuyruğu değer mi yere ?!... diye sormayı, bu soru karşısında eşekten düşmüş karpuza dönen bu ukalanın resmini çekip 'Dünyanın En şaşkın Suratları Fotoğraf Yarışması'na göndermeyi de   ihmal etmeyin.       

 

"Karısını dövemeyen eşeğini, eşeğini dövemeyen dizini döver" şeklindeki kadın ve hayvan hakları ihlaline kampana çalan bu huysuz bir atanın bu zamanı geçmiş nostaljik sözünden esinlenerek, kapıcı memodan aldığınız öcün verdiği huzur içinde tekrar bilgisayarın başına oturun,ancak yazmaktan vaz geçin ve bunun  yerine okumayı tercih edin, 'yüksek düzeydeki bir askeri yetkiliden muhtıra gibi açıklamalar'  alabilmek için her 'postal sesinde kurt kokusu almış kangal köpeği gibi koşuşturmaktan ar damarları dumura uğramış medya'ya bir göz atın, sonra  ’başbakanın yemeğinde rakı isteyen generali kınayan’ dinci medya kesimine,  o genaralin ‘ulan bu kadeh niye boş’ diyebileceğini düşünemeyecek kadar dar görüşlü oldukları için, siz de onları  farklı isim ve mail adresleriyle tekrar tekrar  kınayın. Böyle bir durumda 'necmi mollanın nikahına halel gelip gelmeyeceği'ni de yaşar nuri veya zekeriyya beyaz hocalardan soruşturup, dizilerini kaçırmadığınız bir 'en  tv'.nin "azszz sorrrra" programlarına servis edin !..

 

Bu sırada dışarıya kulak verin,”atalar kurt dumanlı havayı sever” derler, tozu dumanı fırsat bilip meydanlara inen kurt postu giyen tazı köpeklerinin ‘kahrolsun irtica’ ‘mollalar irana’ ‘başörtülüler arabistana’ höykürmeleriyle okudukları fermanları  sükunetle dinleyin, sesleri kısılanlara ‘sabahları aç karına ..k yemeyin yumurta için’ tavsiyesiyle birer sepet yumurta hediye edin, konvoy içinde en kemalist olarak tebarüz ettiğine karar verdiğiniz konu mankeni hanımlardan birine, 'müslüm hocanın fadimesinin kırıştırma haklarının medyada çar çur edilirken seslerini neden çıkarmadıklarını' sorun ,o cevap için kıvırırken, 28 şubat islamı sindirme operasyonunda çok değerli katkıları olan 'sisi’nin, kişisel haklarının erkek hakları mı yoksa kadın hakları cenahında mı yer almasının gerektiği' sorusunu kakıştırın, sağ ayağındaki papucu sol eliyle çıkarıp kafanıza vurmadan önce fırsatınız olursa, seksen yıllık cumhuriyetin cumhur başkanlarının ezici çoğunluğunun asker kökenli olması yanında, hiç susmayan asker borazanının yeniden itibar kazandığı bu yıllarda, mahalledeki adı sanı bilinmedik garip hırsızlara önlem olarak kapının önüne memiş tarafından tütsülenmiş postal koyup koymadıklarını da öğrenmeye çalışın   !..

 

 Yorgun argın eve döndüğünüzde bilgisayarın başına tekrar geçin ve bana bir mail atın ‘bu ülkenin mahkum edildiği bu saçma sapan dönemde bu saçma sapan tavsiyelerle ne yap/tır/mak istiyorsun’ diye bir soru da bana  sorun, sorun ki, ben de rahatlayıp ‘yahu hala bu ülkede her gün biraz daha çeşnisine çeşni katarak olağanlaşan  bu saçma sapanlıkları fark eden  insanlar kalmış’ deyip ‘bu gece huzur içinde uyumak istiyorum’ cevabını vermek için sabırsızlıkla sizin mailinizi bekliyorum.