Din milletin çimentosudur

 

Dinden başka tutunacak dalımız kalmadı`

 

 

 

Başbakan Erdoğan`ın; `Din milletin çimentosudur` sözlerine destek veren Tarihçi Prof. Dr. Salim Cöhce; `Dinden başka tutunacak dalımız kalmadı... Lozan`da İslamiyet ölçü alındı... Lozan`da Osmanlı`nın millet sistemi benimsendi... Cumhuriyet aydını takıyye yapıyor... İsmet İnönü dönemindeki uygulamaların sıkıntısını çekiyoruz` dedi.

 

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan`ın, Atatürk`ün Nutuk`unu kaynak göstererek `Din milletin çimentosudur` ifadesine, tarihçiler destek verdi. Akademik hayatının büyük bölümünü Doğu`da geçiren ve 31 yıl bu bölgede araştırma yapan Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Salim Cöhce, Vakit`e yaptığı açıklamada, `Dinden başka tutunacağımız bir şey kaldı mı? Ayrılıkçı kesimleri başka nasıl tutacaksın? `Vatan, vatan` diyorlar. Vatan kuru topraktan ibarettir. Din ve diğer manevi değerler olmazsa vatan kuru topraktan ibaret olur. Farklı etnik yapıdaki insanları nasıl bir arada tutacaksınız? Yıllardır refahtan bahsediyorlar. `İktisadi hayat gelişirse Kürtler isyandan vazgeçer` dediler. Oluk oluk para Doğu`ya akıyor. Ama bir sonuç almadık` dedi. Prof. Dr. Toktamış Ateş de Başbakan`ın şeriat devleti özleminde olmadığını belirterek, `Din faktörü toplumsal barışın sağlanmasında önemli bir rol oynar. Dini bir üst kimlik olarak görmedikten sonra, birleştirici ve kaynaştırıcı bir faktör olduğunu kabul etmek gerekir` diye konuştu.

 

PKK DİNİ KULLANDI

 

Devletin din konusunda yıllarca takıyye yaptığı için inandırıcılığını kaybettiğini belirten Cöhce, `Bir taraftan Doğu`da Kur`an ayetlerini havadan halka dağıtırken, diğer taraftan başörtüsüyle uğraştılar. Komünist felsefeye sahip olan PKK da bunu kullandı. PKK kafir devlet diyerek halkı yanına aldı. Kendisi Marksist olduğu halde dini kullandı` diye konuştu. Türkiye`nin batısındaki birçok il ve ilçenin doğudaki il ve ilçelerden daha geri kaldığını hatırlatan Cöhce, dinin toplumdaki yerini şu cümlelerle anlattı: `Niye benim ilçemde sorun çıkmıyor da Doğu`da sorun çıkıyor? Demek ki mesele siyasidir. Bu sorunu çözmek için siyasi ve sosyal tedbirler almak zorundasınız. Sivri sineğin üzerine tankla gidemezsiniz. Bugün Türkiye Cumhuriyeti`nin devamı için tutunabileceğimiz en önemli argümanlardan biri dindir. Sadece Kürtleri değil, Alevileri de tutmanın bir yolunu bulmalıyız. İnsanların kendilerini ifade edebilecekleri alanlar oluşturmak lazım. Bu alanlardan en önemli olanı dindir. Grupların, cemaatlerin ve diğer etnik yapıların birarada tutulabilmesi için Türkiye Cumhuriyeti`nin sarılabileceği en önemli şey dindir.`

 

DİNİ, VİCDANLARA HAPSETTİLER

 

Dinin toplumsal hayattan soyutlanmasıyla sorunların her geçen gün arttığına dikkat çeken Cöhce, Milli Şef İsmet İnönü dönemini eleştirdi. Cöhce, `İnönü döneminde Lozan anlayışı sekteye uğradı. Laiklik adı altında ateizme yakın bir anlayış sergilendi. Din, insanların vicdanlarına hapsedilen bir sistem olarak öngörüldü. Dini, hayattan tecrit ettiler. Bu, komünist ülkelerdeki uygulamanın bir benzeriydi. Halbuki Lozan`da Türk ahali, Müslümanlardan ibaret sayılmıştır. Türkiye Cumhuriyeti`nin varlığı İslam toplumu felsefesi üzerine kurulmuştur. Müslümanlar azınlık kabul edilmemiştir. Lozan`da ölçü İslamiyet`tir. Araplar, Kürtler ve diğer unsurlar devletin kurucu unsuru sayılmıştır. Sadece Hıristiyanlar azınlık sayılmıştır. Lozan`da Osmanlı`nın millet sistemi devam ettirildi. Ancak sonradan bu Müslüman unsurları Türkleştirmek gibi bir yola gidildi. Din temelinden soy temeline bir geçiş yapıldı. Ama bunu beceremedik. Bu hususu Kürtçülerin dediği şekilde değerlendirmemek gerekir. Bir Anadolu milleti oluşturulmak istendi` dedi.

 

CUMHURİYET AYDINLARI TAKIYYE YAPIYOR

 

Başbakan Erdoğan`ın toplumsal kaynaşmayı sağlamak amacıyla dile getirdiği din vurgusunu eleştiren çevrelere de seslenen Cöhce, şöyle devam etti: `Bunlar sıkıştılar mı `Biz de Müslümanız` diyorlar. İslam`ın temel değerlerine saldırıyorsun, sonradan Müslümanlıktan bahsediyorsun. Cumhuriyet aydınları yeri geldiği zaman `Benim babaannem de başörtülüydü` diyor. O zaman niye başörtüsüne karşı çıkıyorsun? Cumhuriyet aydını takıyye yapıyor. Camilerde ezan `Tanrı uludur, Tanrı uludur` şeklinde okundu. Bütün bunlar, günümüzdeki sorunların oluşmasına neden oldu.`

 

AVRUPA MİLLETLEŞME SÜRECİNİ DİNLE TAMAMLADI

 

Avrupa`nın milletleşme sürecini dinle tamamladığını belirten Cöhce, sözlerini şöyle sürdürdü: `Başbakan Erdoğan güzel şeyler söylüyor. Ama hemen saldırıyorlar. Atatürk`ün sadece Nutuk`unu değil, Kastamonu konuşması ve Balıkesir Zağnos Paşa Camii`ndeki hutbesini de okusunlar. Avrupa`nın, milletleşme sürecini dinle tamamladığını görsünler. Fransa Norman, Germen, Latin kökenlilerden oluşuyor. Fransa bunları Hıristiyanlık potasında eritti. Biz bunu yapamadık.` Din vurgusunun yansımalarına da değinen Cöhce, `Aleviler toplumdan koptu. Eskiden Aleviler kendilerini İslam`ın bir parçası olarak görüyorlardı. Osmanlı`da da bu böyleydi. Osmanlı, Alevileri Hanefi fıkhı sistemi içinde değerlendiriyordu. Ayrıca Avrupa`nın İslam düşmanlığı var. Avrupa, Aleviliği etnik ve farklı bir din olarak sunuyor. Din devleti olan Türkiye Batı`ya hedef olabilir. Bu sakıncaları da göz önünde bulundurmak lazım` dedi.

 

ATEŞ: `DİN TOPLUMSAL BARIŞTA ETKEN`

 

Türkiye`nin gündeminde ciddi sorunlar olduğunu söyleyen İstanbul Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Toktamış Ateş ise, tartışmaları anlamsız bulduğunu söyledi. Ateş, `Başbakan`ın sehven de olsa Türklüğü alt kimlik ve sonradan dini üst kimlik olarak dile getirmesini gereksiz buluyorum. Bu tartışmalar olmasa, daha iyi olur. Ayrıca ben Başbakan`ın bir şeriat devleti arzusunda olduğunu hiç sanmıyorum. Başbakan din vurgusunu, son zamanlarda artan şiddet olaylarını yatıştırmak ve toplumsal barışı sağlamak için yaptı. Din faktörü, toplumsal barışın sağlanmasında önemli bir rol oynar. Dini bir üst kimlik olarak görmedikten sonra, dinin birleştirici ve kaynaştırıcı bir faktör olduğunu kabul etmek gerekir. Türklüğü alt kimlik olarak göstereceğine `Yörük` veya `Türkmen` ifadesini kullansaydı daha iyi olurdu. Keşke bu tartışmalar olmasa` diye konuştu.

 

Kaynak:

2005-12-12 Vakit http://www.vakit.com.tr