gurup vakti
  son havari
 

son havari

seni rüyamda ölmüş gördüm
bir acuzenin kucağındaydı güzel başın
büyücüyü büyüleyen güzelliğin
ve saçların uzayıp gidiyordu
ay ışıklarına inat
kirpiğine kurban olduğum gözlerinde
donup kalmıştı murat
açık gözlerinde 
apaçık

seni rüyamda ölmüş gördüm
bir anka kuşunun kanatlarında
"kaf dağına gidiyor" dediler
ellerini sordum bir zebaniden
buz gibi soğukmuş yine 
- ölü elleri gibi
ve ısınmayacakmış hiç -
bilememişler neden
*******
seni rüyamda ölmüş gördüm
alabildiğine yağmur yağıyordu
yıldırımlar düşüyordu sağa sola
kulakları sağır eden gök gürültüsü
ve bir deli kasırga
 korkudan titreyen karanlıklar ortasında
saklambaç oynuyordu ademle iblis
kim kimi söbeledi derken
geldiler mezarının başına
yamyamlar yutkunarak baktılar
cesedini mezara indirirken 
küllü men aleyha fann
imamı dirsekledi bir laikci
hırladı bir putun gölgesinde bir it 
bir zangoç haç salladı
ipi hahamın elinde
bir  budist köle çimdikledi bir çinliyi
kıyamet inancına fransız bir fransız
"ölüm hayatın bir gerçeği -kutlayalım içelim"
ve  ipini kazığını koparmış bir ingiliz
"ingiliz birası olsun bordo şarabı olmaz"
gürledi "hurra biz sizden medeniyiz"  
bir baykuş öttü
bir çakal uludu uzaktan uzağa
"ölü ölüdür hintlisi arabı olmaz
ama en iyi türk ölü türktür
inanmayın barış havarisi zevzeklere
düşmeyin sakın tuzağa
siz öldürmeye bakın bir gömen bulunur
elbette tanrı büyüktür"


seni rüyamda ölmüş gördüm
bir uçurum kenarındaydı mezarın -ülkem gibi
bir ateist dua etti
ve tam - amin- dediğinde şeytan
hortladı toprağın eski ölüsü
haykırdı bütün öfkesiyle
 "burası benim ruhsatlı mezarım
buraya ölü gömdürmem"
"fe sübhanallah" çekti mezarlıklar müdürü
"çıkarın bunu buradan"
bir melek kahrından ağladı
umutla baktı yamyam
imam çaresiz zangoç şaşkın endişeliydi haham
budist "ganj nehrine atalım" dedi
"olmaz" dedi çevre dostu laikçi "çevre kirlenir"
şeytan dedi " tamam- öyleyse hemen yakalım"
elini tetiğe götürdü romalı asker
"durun bakalım
burada benim borum öter-
önce çarmıha gerelim
sonra kararını bağımsız mahkemeler verir"
"zor zarı bozar" diyenler
adaleti tekmeleyıp
-güçlüye hak verdiler
bu durum üzerine
mezarından çıkarıp seni 
–iade-i itibar ile
yüreğimde çarmıha gerdiler
saçlarında son bahar rüzgarları vardı yine
ve dudaklarında bir umursamazlık
bir yarısı kayıp bu gecede
-ülkem gibi insanlarım gibi-
bir deli raporu tutuşturdular elime
ve dalıma taktılar bir saz
seni fısıldadım seni söyledim seni bağırdım
"nuh" deyip "peygamber" demeyen
sağır kulaklar dibinde avaz avaz 
–ve yine bundan böyle 
hoşnut olsan da olmasan da duyduğunda
–sorulursa sorulduğunda 
– herkese anlatacağım cümle sevdalarımızı 
sen de dinle sen de duy 
kulaklarını tıkayıp uzaklara gitme
 demiyorum ki "sen de anlat sevdalarımızı 
hayır" "yeter ki inkar etme"
bil ki 
bu bir yarısı kayıp bu gecede
-ülkemde sevdalı her insan gibi-
beyaz türklerin keyiflerinin kahyasınca
aykırı bilinip fişlenmişsem
bir deli raporu tutuşturulmuşsa elime
ve dalıma takılmışsa bir saz
cibilliyetsiz marabalarınca taşlanmışsam
seni fısıldamak seni söylemek seni bağırmak
bundan böyle
boynuma borç üstüme vacip dilime farz

bundan gayrı varsın desinler 
"akıldan süvaridir 
bir vurdum duymaz avare
seni fısıldamayı seni söylemeyi 
seni bağırmayı iş edinen
"nuh" deyip "peygamber" demeyen
sağır kulakların dibinde avaz avaz 
sana seni anlatmaya çalışan
bir garip havaridir
son havari
 
 
  Bugün 87 ziyaretçi (128 klik) buradaydı  



   

Selam Dünya !..gurup vakti bir aile sitesidir. çorbada tuzu olsun isteyenler, tenkit ve tavsiyeleri için (alt1946@windowslive.com) veya ( mim.sait@hotmail.com ) adreslerine e posta gönderebilirler !.. gurup vakti -Ailenizin Sitesi








Diese Webseite wurde kostenlos mit Homepage-Baukasten.de erstellt. Willst du auch eine eigene Webseite?
Gratis anmelden