bize bir kavalcı lazım 
derviş hüseyin 

 
 
 

  
  
 

bize bir kavalcı lazım derviş hüseyin 
yedi nefes üzerine kavalı olan
bu azgın farelerin kasıp kavurduğu
ocakları acı tüten köyümüze
bir kavalcı gerek diyorum
ücreti çocuklarımız olmayan
bir kavalcı istiyorum

      * * *
 
"kaval sürüye" deme derviş hüseyin
bildiğin  üzre bizde kalmadı sürü
geçmişten bugüne ulaşan miras
tepe tepe ayaklar altında çiğnendiği günden beri
yemliklerde buğday eşekler önünde torba torba
insanımın sofrasında arpadan ekmek
it izinin at izine karıştığı bir garip zaman
kırık kollar kangren olurken yen içinde
modaydı ya cumhuriyet türküleri söylemek
-anlatması biraz zorda
hani o günler arifesinde ihanet etmişti ya  çoban 
kaçmıştı ya köpek dökülmüştü ya yal
dağılmıştı ya sürü
geçmiş geçmişte kalsın -ben şimdi burada
bir kavalcı istiyorum gönül ehli biri
bir arı bir duru sevda kaynağından
boy vermişliğin sesi olsun bu kaval
* * *
-dur hele -aç kulağını -iyi dinle
bu çoban ateşinden iblis mi baktı
odun mu arıyor cehennemine

* * *

bak yine akşam olmada yavaş yavaş
kepenek çekmiş geceye hazır dağlarda 
kaval gün batımında çalınır derviş hüseyin 
geceye nefes dağlara  yoldaş
olmak için dağlara gidelim
kavalımın misafiri sen ol bu gece
çoban gergesinde sohbet edelim

* * *

kavaldaki yedi delik yedi dil yedi ses 
yedi yer yedi sema yedi çift dudak
kalk - esmayı hüsna hürmetine -kalk
yedi harf üzerinden üfle bir nefes
-kalu beladan kıyamete doğru
bütün ademler unutkanlıkla malul
bütün ademler yola çıkacak
bizde birer ademiz derviş hüseyin
neticede her bir kul
ya cennet meskunu  -akıl almaz huzurlu
ya da meşe odunu cehenneme yakacak

* * *
-dur hele -aç kulağını -iyi dinle
bu çoban ateşinden iblis mi baktı
odun mu arıyor cehennemine

* * *

yüreğimizdeki dağlardan biri turdağı  olsa
dalga dalga bir ses yayılsa geceyarısı
ateş almak arzusuyla yol vurdugumuz çalılıktan
 kulaklarımıza uzanan  "ey musa" sadasını
 zamansız mekansız bir ululuktan
önce biz dinlesek önce biz duysak
 -çarıklarını çıkar kutsal vadidesin musa
azdı bütün firavunlar - 
mısırlara dönme zamanıdır-ha gayret

* * *

bu en eski fatiha -en eski yedi ayet
bu kalu beladaki ahittir- kavallardaki yedi ses
iblisin isyan ateşini tutuşturan körükten
ademe üflenen ilk nefes

* * *

iblis cehennemine odun peşinde
"ısın ısın" diye davet edişine aldanma derviş hüseyin
"bu ilikleri donduran soğukta bu tih çölünde 
yolcuysanız az kaldı sıcak mısırlara ulaşmaya 
-le küm diyni küm veli yediyn- diye tutturup
-boynu baş altında kalsın ne gerek var bulaşmaya-
niye firavunlarla dava güdersiniz 
karnı tok sırtı pek cümle firavun kullarının
sövün istediğiniz kadar arkasından 
yüzüne karşı "rab"derseniz mısırda rahat edersiniz  
 
* * *

 -dur hele -aç kulağını -iyi dinle
bu çoban ateşinden iblis mi baktı
odun mu arıyor cehennemine

* * *

bize bin kavalcı yetmez derviş hüseyin
adım başı bir falaka gerek
her gün ayağımızda bir deynek kıracak
ve kırılan her deyneğin hesabını
bizden soracak
işte öyle bir deynekçi   
öyle bir zulüm ki firavunlara mahsus
şimdi ki gibi derviş hüseyin
şimdiki gibi


    * * *  

    

    
    




 bize bir kavalcı lazım 
  derviş hüseyin