gurup vakti
  yureginde uveyisin ayak tozu olana -durr-i yetim hirkasi verelim
 


yüreğinde
üveyisin ayak tozu olana
- dürr-i yetim hırkası verelim




yorgun kurşunlar gibi zaman
yorgun omuzlarımda
-gittikçe ağırlaşan -her an artan yük
oysa benim ne sevdalarım olacaktı
her biri gökyüzünden büyük
boğulmasaydım ilk bulutun ilk çiğinden
yoğunlaşan ilk gözyaşında
şimdi bir garip soru kaldı kenetleyen ellerimi
- ibrahime derken "ibrahimim" "halilim"
 bilip dururken olduğunu yanı başımda
  yakınken yüreğimden bir atımlık
niye hep iblis yoluyor güllerimi
yoruldum onun şerrinden Rabbim -

  *  *  *


         bir zaman rakkası bu sevda
         bir ucu iman bir ucu inkar
         sükutu şüphe
         ama şüphe bir kör bıçak
         ama ulaşmakta kararlı kemiğe kadar
         tutan el hannas eli -iblis eli
         hilekar ve kaypak -alçak mı alçak

  * * *
  
 imanıma kırağı düştü Rabbim
 iblisin sevinci çığlık çığlık
  ihlas dağlarıma yağmada karlar
         ve bu dağların en tepesinde
         üşümede garip çoban
         -ellerime sağlık
         ben kurguladım bu ihaneti
        suçsuz yakup oğulları
kurtlar da suçsuz-
işte bir kör kuyu dibindeyim –yusufsuz
         ben kendim indim bu kuyuya
         korkum kırk kulaçlık kuyu ipi -dedimse
         her kulacında bin engel olsun
         çıkaramasın beni hiç kimse
         kuyudan sana yol ararım
         bilirim seni murad edene
         sen dilersen bin bir yol var
         tut ki çıkardılar
         gördüler ki bir çelimsiz ufak tefek bir ihtiyar
         atmazlarsa geri –üç-beş kuruşa tamah edip
sonrası
bir köle kervanındayım –yusufsuz
yeter ki “üste para versek de züleyha almaz seni
olursun kervanın başına dert “demesinler
- bitli mercimeğin kör alıcısı olur-
bir gömlek giyerim önünden yırtık
-sen settarsın-
emret onlara Rabbim
-el aleme söylemesinler-
         sonra firavun zindanındayım –bildiğin gibi yusufsuz
         ama ben bilmem ki düş yormayı -olsun
         zindancının başına dert kalırım
         ama yaratırsan bir başka fırsat
         mısırın yusufu bile olurum
sen dilersen -kuşkusuz

* * *

         Rabbim istemem ne mısırı
-ne de mülkünü süleymanın

  çoban alinin tek arzusu  -benim de-
tek dileğimiz var
-sen settarsın Rabbim
o musa ile gemi delsin duvar örsün
istemiyoruz dağımızda hızırı
ihlas dağımıza yağdırmasın karlar
kaçmasın  da gönlümüzün huzuru
 diyet olarak bu dağdan da gidelim
yeter ki sen dile
yemen çöllerinde
veyselle deve güdelim

*  *  *

     dedi ya mahmut sait
        varsın  desinler "adam mürted"
        varsın desinler
"adam kafir" "adam cahil"
         en insaflısı "şaşırmış garibim
         susuzluktan boğulurken bulmuş ya ab-ı hayatı
         doluvermiş küçücük gönül testisi
         iki avuçta taşırmış"
         sorup sual etmeden 
–almadan üç satırlık savunma-
         bassınlar kararı
         malumu ilama çıkarıp-
         desinler ki “avamın imanı arifin inkarı”


        *  *  *

hep boynu bükük gördünüz bizi
hep kenarda
hep sessiz
hep sakin
gerçekten de istersiniz
dokunmadan zülfü yare
hep böyle duralım
    beri bakın
    yürüyün de -boyunuzu görelim
yüreğinde üveyisin ayak tozu olana
dürr-i yetim hırkası verelim

    
*  *  *




yüreğinde üveyisin ayak tozu olana
dürr-i yetim hırkası verelim



 
 
  Bugün 129 ziyaretçi (177 klik) buradaydı  



   

Selam Dünya !..gurup vakti bir aile sitesidir. çorbada tuzu olsun isteyenler, tenkit ve tavsiyeleri için (alt1946@windowslive.com) veya ( mim.sait@hotmail.com ) adreslerine e posta gönderebilirler !.. gurup vakti -Ailenizin Sitesi








Diese Webseite wurde kostenlos mit Homepage-Baukasten.de erstellt. Willst du auch eine eigene Webseite?
Gratis anmelden