gurup vakti
  develer ismarlayin veysel karaniye
 



  develer ısmarlayın 
veysel karaniye

  
 

develer ısmarladım veysel karaniye
çölden -yemenden
ama endişeliyim  açıkçası
hatta korkuyorum sözün özü
iblisin bıyık altı gülmesinden
    -evdeki çocuklara geçmezken sözü
    neye hizmet deve çobanlığı
akla ziyan- demesinden


develer ısmarladım veysel karaniye
yükleri kahve -yükleri çemen
yarın yola koyulur
bir galil semen peşinden
dönmezse mısır yoluna
kuyu kuyu yusuf aramazsa
seneye burada olur
ya da bir eşkiyanın
vurgununa uğramazsa



"deve bu" derviş hüseyin
dediler "kin güder
yükü yusufsa  çok beklersin
doğru züleyhaya gider
bır de yakupsan çok beklersin
sorma boşuna -bu da ne demek-
bugün gözleri açmıyor artık  
züleyhanın oynak elleriyle
yusuf sırtından çıkarılan gömlek"



  hey derviş hüseyin hey
Ahmedi biz hiç görmedik
ne hayalde ne düşte
yüreğimize isyan eden umutlarımız da
göçtüler ihanet kervanları peşinden
bizi terk ettiklerinden beri
tortulanmada yaşadığımız gerçekler
kim dedi ki dönerler geri
zamanın acımaz elleriyle
kim dedi ki gerçekleşecekler

veysel hey hey veysel karani
dedim ya biz Ahmedi hiç görmedik
ne hayalde ne düşte
bir selamı bile ulaşmadı bize
"rasullerin mirası olmaz" ama
umut bu ne dersin
iblisi pek mutlu gördüm bu sabah
şeytani bir gülüşle
dedi ki "develer ısmarlamışsın veysele
sen hiç deve güttün mü  
sen veysel misin
üstelik yükleri Ahmed selamı
boşa beklersin
bu deveyi kim güder
arkasında veysel yoksa
yükü ne olursa olsun
nereye salarsan sal
doğru veysele gider"

develer ısmarladım veysel karaniye
ben hiç deveye binmedim derviş hüseyin
fil ashabının filine de
yalandır geldiğim kabeyi yıkmaya
niyetim görmekti "yüreğimde kaç put var"
bana mı düşer bunca ebrehe varken
şöyle bir kenarından bakmaya
abdül muttalip develerini araken

develer ısmarladım veysel karaniye
kim demiş katar katar
bir topal deve yok mu koca kervanda
elbette olacak -elbette var
yüreğimde bir yemen çölü
gözlerimde terkedilmiş bir vaha
kenarında kurumuş bir sazlık var
kim ne derse desin derviş hüseyin
bir mevlevi  dervişine kestireceğim bir kamış
yontturacağım bir ney
ve bir ilahi tutturacağım
hiç bir kulak duymamış


"gök karanlık yıldız yok" deme veysel
"topal deveye binip nasıl gelirim"
demiyorum ki "ille de sen gel"
deve getirmek de ilahi dinlemekte
bahanedir yürekten yüreğe yol gider veysel
–sen de bilirsin – ben de bilirim
yüreğinden yüreğime bir yol aç
bir selam gönder Ahmedden emanet
yayan yapıldak devesiz de gelirim


"ben çok nadide yükler yükledim bilesiniz
bu azgın katırlar sırtına
çuval çuval heybe heybe çıkın çıkın
katırları yavaş süresiniz
beri bakın"
dedimse "katırları yavaş sürün"
demeyin  "ne ki
deli dolu şiir bunlar –ulu orta"
 diyorsam  "burada durun
anlayana sivrisinek saz misali
ya bir molla kasım bulasınız
ya da arayasınız bir hızır paşa
anlamayana davul zurna az misali
ama boşa"
demeyin  "biz arifiz ve arife tarif gerekmez"
bu yola çıkacaksanız -bilin ki
varcağınız antep yiyeceğiniz pekmez
şimdiden develer ısmarlayın veysel karaniye
boşa yorulmayın
bu yükleri katırlar çekmez


develer ısmarlayın
veysel karaniye 
 
 
  Bugün 29 ziyaretçi (44 klik) buradaydı  



   

Selam Dünya !..gurup vakti bir aile sitesidir. çorbada tuzu olsun isteyenler, tenkit ve tavsiyeleri için (alt1946@windowslive.com) veya ( mim.sait@hotmail.com ) adreslerine e posta gönderebilirler !.. gurup vakti -Ailenizin Sitesi








Diese Webseite wurde kostenlos mit Homepage-Baukasten.de erstellt. Willst du auch eine eigene Webseite?
Gratis anmelden