gurup vakti
  eseklik -olmedi ya muzeyyen
 
eşeklik ölmedi ya müzeyyen

eşeklik ölmedi ya müzeyyen

 
adressiz mektuplar

eşeklik ölmedi ya müzeyyen

1
bu azgınlık neyin nesi müzeyyen
bu ahlatı hangi ayı aptalca
sallar durur yorulmadan durmadan
el atmaya fırsat vermez çobana
bülbüllerin şakıdığı bahçede
-bahçe vardı buralarda eskiden
çalılıkta niye gezer çekirge-
bu şaşkınlık neyin nesi müzeyyen
gözlerinde çengel çengel sorular
bakma bana “bilse bile söylemez”
sırtımdaki heybede mi doğrular
üç maymunun hangisine benzettin
kim getirdi bu hanları bu hale
hiç birisi yorgun domuz eylemez

		
* * * * *
II cümle kedi kuş avlarsa ağaçta ucundaysa her sapanın bir velet sen peyniri ellerinle sunarsın kafesteki fareye bin muhabbet o ne demek “kuş isterim” müzeyyen eskilerde var mıydı nerden çıktı bu adet gözlerine kapan kurmuş bak hele üstelik de saklamamış duyurmuş neyin nesi ünlem ünlem arzular sen duydun mu hiç anandan babandan "mutluluğu kaybetmiş de kim bulmuş" "buldum" diyen baştan sona yalancı bu güne dek kim ölmüş ki yalandan
* * * * *
III bu azgınlık neyin nesi müzeyyen kurnaz tilki tam yüz masal uydurmuş biri hariç çıtır piliç üstüne yaptırırmış kart horoza cazgırlık "özgür kadın porsiyonla satılsın" pezevengin talebi bu müzeyyen "piliçlere özgürlük de özgürlük" ar satılmış namus düşmüş tellala kerhaneden eşkıyanın haracı "doğru" desen yemin etsen "biz duyduk davacıyız dünü günü çalandan" oduncunun şahidiyse çıracı "iftiradır yalan valla asılsız" bugüne dek kim hükümlü yalandan
* * * * *
IV bu azgınlık neyin nesi müzeyyen bundan böyle içki faiz serbesttir kumar zina lüx otelde kanuni hangi şaşkın küheylana gem vurur "haram" dersen eskidendi o adet -bizim de dedemizin sakalı vardı biz de müslümanız -ne yani -elbette elbet- -laiklik teminatı dinsizin dini için- "doğrudur" demeye dilimiz nasıl varır kabahat derekesine indirileli ibadet müftünün amiri ya elbette fetva verir ağzı var ki konuşur her hususun alimi "bu cumayı evimde eda ettim" der ahmet kim demiş ki "fodul-kel hem de dinin cahili"
* * * * *
V bu azgınlık neyin nesi müzeyyen laiklik teminatsa dinsizin dini için- kabahat kefesine konulmuşsa ibadet ne kadar dayılansa ortada meydan meydan gözlerini bağlayıp insafına gem vurup "islamın teminatı benim" diyen süleyman tutmuş kalkmış irticacı kulları laf üstüne laf dizerler bir yandan diyorlar ki “anamıza göz dikmiş vatan millet sakaryadan dem vurup bizi kime soyduruyor bu devlet düğün demez bayram demez zam vurup bir de açar -vatan için- yaftası gel olana bakıp bakıp delirme hamamcıya babamızın malları anlamadım kimin kime tafrası ben anlamam öyle dava yok hele beş kuruşa on tükürük köftesi “ gözlerinde isyan gördüm bak hele "vermem" deme bu vergidir müzeyyen gözlerinde çengel çengel sorular bakma bana “bilse bile söylemez” sırtımdaki heybede mi doğrular
* * * * *
VI bu boş umut neyin nesi müzeyyen bacak bacak üstüne atıp da öyle bir nefes daha çekip esrarlı cigaradan “son köprüden de geçtik artık seksendeki son deli dumruldu” deme “ayıplı yılları gerilerde bıraktık” gibisinden inanmadığın sözler söyleme iyisi mi sen yine gel iyisi mi sen yine git dere boyu su boyu bir açık ceza evine dönmekteyse ülke topyekun savaşın hedefinde potansiyel suçluysa hacı hamit dayı köprü ihalesi bekliyorsa yandaş müteahhit uluyorsa medyada onlarca iblis soyu kemik beklemekteyse onlarca it "laikliği koru çiçekleri koparma dokuzuncu senfoniyi ve onuncu yıl marşını iyi öğren bakarsın daha da yokuşa sarar yol her düzün bir yokuşu var aman ha hayvan haklarına saygılı ol sakın itleri taşlama" diyorsa sana mahmut sait gelecekten korkulu bir umutsuz bakışı var
* * * * *
VII bu azgınlık neyin nesi müzeyyen mahmut sait "itleri taşlama" diyorsa sana it havlarsa güvendiği sahibi var -sigorta üç kuruşluk maaşından senin başka neyin var konuşmasan ucu açık -sallamasan ulu orta duyan zanneder ki "süleymandan dayın var" "bu da neyin nes"i deme bakma gözüme dik dik git gel konya altı saat -memuriyete berdevam çiz duvara çentik çentik ikibine dört kaldı –alnında kazan karası eski köprüyü yeniden açmak üzere "öhö" demek üzere yeniçeri ağası anglo sakson güzeli inmek üzere pazara -yine mi darbe -yetti be yahu -bu neyin nesi - imkansız demeden sen yine sor sen yine soruştur bana sorarsan "mümkündür" derim "eşeklik ölmedi ya müzeyyen"
* * * * *
22.11.1996 01:35:21

adressiz mektuplar


eşeklik ölmedi ya
müzeyyen !!!
 

bu azgınlık neyin nesi müzeyyen bu ahlatı hangi ayı aptalca sallar durur yorulmadan durmadan el atmaya fırsat vermez çobana bülbüllerin şakıdığı bahçede -bahçe vardı buralarda eskiden çalılıkta niye gezer çekirge- bu şaşkınlık neyin nesi müzeyyen gözlerinde çengel çengel sorular bakma bana “bilse bile söylemez” sırtımdaki heybede mi doğrular üç maymunun hangisine benzettin kim getirdi bu hanları bu hale hiç birisi yorgun domuz eylemez
* * * * *
cümle kedi kuş avlarsa ağaçta ucundaysa her sapanın bir velet sen peyniri ellerinle sunarsın kafesteki fareye bin muhabbet o ne demek “kuş isterim” müzeyyen eskilerde var mıydı nerden çıktı bu adet gözlerine kapan kurmuş bak hele üstelik de saklamamış duyurmuş neyin nesi ünlem ünlem arzular sen duydun mu hiç anandan babandan "mutluluğu kaybetmiş de kim bulmuş" "buldum" diyen baştan sona yalancı bu güne dek kim ölmüş ki yalandan
* * * * *
bu azgınlık neyin nesi müzeyyen kurnaz tilki tam yüz masal uydurmuş biri hariç çıtır piliç üstüne yaptırırmış kart horoza cazgırlık "özgür kadın porsiyonla satılsın" pezevengin talebi bu müzeyyen "piliçlere özgürlük de özgürlük" ar satılmış namus düşmüş tellala kerhaneden eşkıyanın haracı "doğru" desen yemin etsen "biz duyduk davacıyız dünü günü çalandan" oduncunun şahidiyse çıracı "iftiradır yalan valla asılsız" bugüne dek kim hükümlü yalandan
* * * * *
bu azgınlık neyin nesi müzeyyen bundan böyle içki faiz serbesttir kumar zina lüx otelde kanuni hangi şaşkın küheylana gem vurur "haram" dersen eskidendi o adet -bizim de dedemizin sakalı vardı biz de müslümanız -ne yani -elbette elbet- -laiklik teminatı dinsizin dini için- "doğrudur" demeye dilimiz nasıl varır kabahat derekesine indirileli ibadet müftünün amiri ya elbette fetva verir ağzı var ki konuşur her hususun alimi "bu cumayı evimde eda ettim" der ahmet kim demiş ki "fodul-kel hem de dinin cahili"
* * * * *
bu azgınlık neyin nesi müzeyyen laiklik teminatsa dinsizin dini için- kabahat kefesine konulmuşsa ibadet ne kadar dayılansa ortada meydan meydan gözlerini bağlayıp insafına gem vurup "islamın teminatı benim" diyen süleyman tutmuş kalkmış irticacı kulları laf üstüne laf dizerler bir yandan diyorlar ki “anamıza göz dikmiş vatan millet sakaryadan dem vurup bizi kime soyduruyor bu devlet düğün demez bayram demez zam vurup bir de açar -vatan için- yaftası gel olana bakıp bakıp delirme hamamcıya babamızın malları anlamadım kimin kime tafrası ben anlamam öyle dava yok hele beş kuruşa on tükürük köftesi “ gözlerinde isyan gördüm bak hele "vermem" deme bu vergidir müzeyyen gözlerinde çengel çengel sorular bakma bana “bilse bile söylemez” sırtımdaki heybede mi doğrular
* * * * *
bu boş umut neyin nesi müzeyyen bacak bacak üstüne atıp da öyle bir nefes daha çekip esrarlı cigaradan “son köprüden de geçtik artık seksendeki son deli dumruldu” deme “ayıplı yılları gerilerde bıraktık” gibisinden inanmadığın sözler söyleme iyisi mi sen yine gel iyisi mi sen yine git dere boyu su boyu bir açık ceza evine dönmekteyse ülke topyekun savaşın hedefiyse hacı hamit dayı köprü ihalesi bekliyorsa yandaş müteahhit uluyorsa medyada onlarca iblis soyu kemik beklemekteyse onlarca it "laikliği koru çiçekleri koparma dokuzuncu senfoniyi ve onuncu yıl marşını iyi öğren bakarsın daha da yokuşa sarar yol her düzün bir yokuşu var aman ha hayvan haklarına saygılı ol sakın itleri taşlama" diyorsa sana mahmut sait gelecekten korkulu bir umutsuz bakışı var
* * * * *
bu azgınlık neyin nesi müzeyyen mahmut sait "itleri taşlama" diyorsa sana it havlarsa güvendiği sahibi var -sigorta üç kuruşluk maaşından senin başka neyin var konuşmasan ucu açık -sallamasan ulu orta duyan zanneder ki "süleymandan dayın var" "bu da neyin nes"i deme bakma gözüme dik dik git gel konya altı saat -memuriyete berdevam çiz duvara çentik çentik ikibine dört kaldı –alnında kazan karası eski köprüyü yeniden açmak üzere "öhö" demek üzere yeniçeri ağası anglo sakson güzeli inmek üzere pazara -yine mi darbe -yetti be yahu -bu neyin nesi - imkansız demeden sen yine sor sen yine soruştur bana sorarsan "mümkündür" derim "eşeklik ölmedi ya müzeyyen"
* * * * *
22.11.1996 01:35:21

eşeklik
ölmedi ya
müzeyyen !!!

 
  Bugün 154 ziyaretçi (165 klik) buradaydı  



   

Selam Dünya !..gurup vakti bir aile sitesidir. çorbada tuzu olsun isteyenler, tenkit ve tavsiyeleri için (alt1946@windowslive.com) veya ( mim.sait@hotmail.com ) adreslerine e posta gönderebilirler !.. gurup vakti -Ailenizin Sitesi








Diese Webseite wurde kostenlos mit Homepage-Baukasten.de erstellt. Willst du auch eine eigene Webseite?
Gratis anmelden