aynalar 
-içinde dünya-
 -bütünüyle-
 av mekanı
 
***** 
  
 
  
  
  



I
aynalar gördüm konveks
aynalar gördüm konkav
insanlar gördüm aynalar içinde
konkav aynalar önünde avcı
konveks aynalarda av
ucsuz bucaksız bir orman
bulutlara uzanmış bir uludağ
mer'i orman kanunu mucibince
dağlardaki şatolar bulutlara denk
kimin varsa imkanı
nemrutlaşıyor giderek
orman bütünüyle av mekanı
ağaç dipleri tuzak deniz dipleri ağ
hergün biraz daha küreselleşen dünyada 
zaman ahir zaman çağ modern çağ

 
 * * * * * 
  
II
caddenin başında ayna satar
sekiz on yaşlarında bir oğlan
akşam yaklaştıkça kurşunlaşır korkuları 
umutları vurulur havada
canı acır alışkındır ağlamaz
elleri üşür ayakları üşür
bağırır yeni bir umutla  avaz avaz
-ayna var bir liraya aynalar

 
 * * * * * 
  
III
bir kenarda  bir ihtiyar düşünür 
-bugün her adamın bedeninde
bir iblisl ruhu saklı
bu çocuk ayna mayna satamaz
çünkü hiç kimse düz ayna önünde
dostunu düşmanını bırak
kendine bile bakamaz
n’aparsın çocuk aklı
artık önünde durulduğunda konkav
içine düşüldüğünde konveks
herkesin büyülü aynaları var-
belki de adam haklı

 
 * * * * * 
  IV
modernleşmede anadolu gözünüz aydın dostlar
bakın artık bütünüyle insanlar 
tezgahta mal ve tezgah önünde müşteri
iblis onları yoklukla korkutur
gönül gözlerini hepten perdelediğinden beri
nefsin sınırsız arzuları ve yanında kıt kaynaklar
kim ne derse desin
sen ye iç yaşa 
kim öderse ödesin
dönsün de bu değirmen nereden gelirse gelsin suyu
iblis işveli iblis cilveli iblis yol gösterir umut satar 
değişmez  iblisin huyu


 
 * * * * * 
  
V
“hırs kapıdan girmişse şükür bacadan çıkar”
desen de bu bir atasözü bir değişmez gerçek
bugün müşterisiz bir kuru öğüt
adım başı tezgah kuran işveli cilveli iblisleri geçerek
perdeyi kaldırıp bakabilene
 –varsa böyle bir yiğit-
“la mevcude illa Hu!..”
sırrını fısıldayan
her mekanda aynalar var
tamam da
bu herkesin hem av hem avcı olduğu
ormana dönmüş acımasız dünyada 
müşterisiz mal bu aynalar

  
 * * * * * 
  
   
 aynalar 
-içinde dünya -bütünüyle-
 av mekanı