gurup vakti
  yüregi solucan olana -arinin gayreti isguzarlik gelir
 
yüreği solucan olana
arının gayreti
-işgüzarlık- gelir
marko paşaya
bir garip yangı

"laisizm -ulusalcılık - sosyalizm
/veya/
irtica -bölücülük -soygun"
babları
aynı ağızdan okunurken

A-biz mürtecilerin
B-bölücü kavmiyetçilerin
C-kleptomanların
D-marx tilmizlerinin
ve bir de
-sorunun en uçkıranı-
Ca-Ha-Pe'nin
halleri/hallerimiz n'olacak?

muhteşem süleyman zamanında
ne viyanaya sefer yapanlar
istiklal savaşında
ne çocuğunun kundağını mermiye örten ana
ne de çanakkalede düşman güllesine
göğsünü siper yapanlar
hiç biri öğrenemeden göçüp gitti
adam olmanın laiklikten geçtiğini
kimse söylemedi onlara
laikçilerin standartlarına göre
adlarının üstüne çekildi çizik
hiç biri adamdan sayılmadılar
yazık ki çok yazık


* * * * *



onlar cumhuriyetin
-tek parti diktasının-
faziletini
ve icazetli deli dumrulların
kuru dereler üstüne yaptıkları
çifte tarifeli köprüleri göremeden
hain padişah vahdettinin
ingiliz gemisiyle niye kaçtığını
öğrenemeden öldüler cahil cahil
tarih dışı kaldılar
“din” diyerek “namus” diyerek
haykırarak “vatan millet bayrak”
yemenden galiçyaya kafkasyadan fizana
yedi düvelle savaşarak
cahil cahil öldüler


* * * * *



yine sonraları sütçü imam üniversitesinde
fransız devşirmelerinin kızlarının başını
"hangi cesaretle ve nasıl açtığını"
soramadan
batılı ve de medeni olmanın
şehirlerdeki tezahüründen olarak
ingilizce fransızca italyanca
işyeri levhalarının sallandığı
meydanlarda kutlanan
görkemli noel gecelerini
göremeden öldüler


* * * * *



denize dökülen yunanlının
süklüm püklüm boynu bükük anadoluyu terk eden
ingiliz fransız ve italyanların
“kadim dostlarımız” olduğunu
“niye gelip niye gittiklerini” çözemeden öldüler
hiç anlatan olmadı onlara
bütün dillerin türkçeden türediğini
eşsiz “mu uygarlığı”nı
“anavatanımız atlantis”in tarihini okumadan
“güneş teorisi”ni
“onuncu yıl marşı”nı ve “andımız”ı ezberlemeden
alfabenin son sayfasındaki
“karga hikayesi”nin hikmetinden nasipsiz
ekmeğin karneyle satıldığı günlerde
-baba bana bal al-
-al atay bu bal-diyen
ne babasına ne ataya
kendi çocukları dağda davar güderken
beline bağlı kuşakta soğan-ekmek
sokakta top oynayan alinin
ip atalayan sunanın anasına
bir teşekkür mektubu yazamadan öldüler
bütün vatandaşların eşit olduğu cumhuriyette
eşitliğin güncel yorumunu öğrenemeden
öldüler cahil cahil
daha da acısı
kimse onların baş çevrelerini ölçmedi
işte bu nedenle-işte bu yüzden-
"en hakiki türk" olup olmadıkları
ayan beyan ortaya çıkmadığından
"mutlu olup olmadıklarını" bile bilemeden
öldüler işte
cahil cahil öldüler


* * * * *



şapka risalesi müellifi atıf hoca dar ağacında
istiklal şairi akif mısırda öldüyse -küskün
cahilliklerinden elbette
"at binenin kılıç kuşananın"
gerçeğinin hükümran olduğu bu memlekette
"vurgun vuranın
basanındır baskın"
"yalakanın yağdanlığı boş kalmaz"
gibisinden sözde kısa ama
gel gör ki neler yüklü hikmette
ve daha bir çok şeyi
düşünemediklerinden öldüler cahil cahil


* * * * *



-kalem kılıçtan keskin- diyorsa biri
cahilliğinden
bilen bilir
yüreği solucan olana
arının gayreti işgüzarlık gelir

* * * * *




rivayettir marx diyesiymiş ki
"bal
burjuvanın
işçi arı kardeşlerden gasbettiği artı değer
acımasız kapitalizmde
sömürülen karşılıksız emek"
derler ki dünya hali
"eşkiyanın belindeki zor
kumarbazın elindeki zarı bozar"
"arının yaptığı balı
hile ile sahiplenen kumarbazdan
söker alır eşkiya"
"bu dünya bir garip pazar"
marxın aklının basmadığı
–dört kitabın hiç birinde olmasa da yeri
derler ki "beşer bu şaşar
kabille habilden beri
arıya bal yapmak
eşkiyaya bal kovası
kumarbaza parmak yalamak düşer"

* * * * *




benim üzüldüğüm hepsi bir yana
bugünkü “marksistlerin sosyalizm davası”
marxın aklının basmadığı bir dava
bir deve kuşu
-kuş desem değil uçmaz
yüke gelmez deve desem
beri taraftan
aklımda takılır kalır -söylemesem
halkla kavgalı halkçı
cumhurla kavgalı cumhuriyetçi
dinle kavgalı laik
milletle kavgalı milliyetçi
yirmili yıllara demirli devrimci
oldukça tuhaf geliyor bana
cahape gibi bir şey
anlayan varsa anlatsın şunu sevabına
cahil kalıp cahil ölmeyelim
cahil cahil


* * * * *



benim aklımın basmadığı ve yandığım
yazık oldu marxa
yazık oldu adama
tamam da
bana da yazık oluyor
biliyorum arkamızdan acıyanlar olacak
"mahmut sait oldum olası cahapeyi
"marx da bugünkü sosyalizmi sökemeden öldüler
cahil cahil
cahilliklerinden" diye
"yok yere hiç yoktan"
ve bir kaç yüzyıl sonra
marx da sosyalizm de anlaşılacak
mahmut sait unutulacak çoktan
benim korktuğum- ancak
-yine birileri soracak
"yahu üstat ister cahilliğime ver
ister merakıma
bu cahapenin hali nolacak"


* * * * *


-kalem kılıçtan keskin-
diyorsa birileri
cahillikten
bilen bilir
yüreği solucan olana
arının gayreti
işgüzarlık
gelir
bugün küresel kasırganın
insana ait ne varsa
yakıp yıktığı
silip süpürdüğü bu modern çağda
helal ekmek için cebelleşmenin
katık için yapılan kavganın
sorgulandığı
-ya da/daha acımaz olanı-
eblehlik sayıldığı bu günlerde
işini bilir akıllı insan
şarttır baştan bağlamak işi
"bir gram bal için
yüzlerce kilometre yol yapmak
tutarsız akıl dışı"

* * * * *
solucanlaşmışsa akıl
bok içinde bağırsakta yaşamayı
hayatın vazgeçilmez gerçeği bilir
* * * * *

ve helal rızık
ve peşinde yapılan koşuşturma
ve dökülen ter
ona işgüzarlık gelir



27.12.2004 22:19:05

yüreği solucan olana
arının gayreti

-işgüzarlık- gelir-

 
  Bugün 540 ziyaretçi (589 klik) buradaydı  



   

Selam Dünya !..gurup vakti bir aile sitesidir. çorbada tuzu olsun isteyenler, tenkit ve tavsiyeleri için (alt1946@windowslive.com) veya ( mim.sait@hotmail.com ) adreslerine e posta gönderebilirler !.. gurup vakti -Ailenizin Sitesi








Diese Webseite wurde kostenlos mit Homepage-Baukasten.de erstellt. Willst du auch eine eigene Webseite?
Gratis anmelden