şu alemi
 seyran ettim
 

 
 şu alemi seyran ettim 
türlü çeşit işler gördüm
boş umuda inat güttüm
gözü açık düşler gördüm

  
 ***   
  
 "uzanmadı bir dosta elim
 dalımda kurudu gülüm
 hayata küstüm" diyeni
 dudağını dişler gördüm

  ***   

 yalan alıp gerçek satan
 her bir aşa sevda katan
 kesretten vahdete varmış
 göğe değer başlar gördüm

  ***
   
 sevgi gördüm enginlerde
 cennet buldum yangınlarda
 ölüm ne ki mezarlıkta
 yardan yakın taşlar gördüm

  ***
  
çukur muydu tepe miydi
 iman mıydı şüphe miydi
 kuruların arasında
 yanan nice yaşlar gördüm

  ***  

ağaçtaki her bir yaprak
 düşer çürür olur toprak
 bir kervan ki yoldan kalmaz
 saat gibi işler gördüm

  ***  

ne zaman biterse vade
 azrail emre amade
 haber vermez yolcusun sen
 akla gelmez göçler gördüm

  ***  

"mahmut sait gel hazır ol
 yaş yetmişe vuruyor yol"
 dedim baktım da aynaya 
 kalkmış çatık kaşlar gördüm

  *** 

bak gör şunun şurasında
 durur adam sırasında
 doluların arasında
 tıngır mıngır boşlar gördüm

  ***  

yazı yazar hokkası yok
 terazide okkası yok
 has tavlada boz eşeği
 kır atlarla kişner gördüm

  *** 

 üç beş kuruş görmüş cebi
 caka yapar karun gibi
 cüzdanını şişirdikçe
 vicdanını dışlar gördüm

  *** 

saray gördüm yücelerde
 alkış tutmuş nicelerde
 tuz biberi kul hakkıydı
 kanla pişmiş aşlar gördüm

  ***  

riya küpü yalan bakan
 sömürüye ağıt yakan
 arasında viski havyar
 sökülesi dişler gördüm

  ***  

"kim demiş ki kirli düzen
 ezilen kim kim ki ezen"
 dokuz sütun metih yazan
 serveti dağ piçler gördüm

  ***  

kimin önündeyse  pasta
 her bir emri başı üste
 talkın verip salkım yutan
 biri üçler beşler gördüm

  ***  

her fırsatta çalıp çırpan
 işçi emeğine tırpan
 yan kesmede iblis çarpan
 hayırsever puştlar gördüm

  ***  

adem ile dava güden
 şeytanlara beylik eden
 her iblisten bir at boyu
 önde giden leşler gördüm

  ***  

iblis gördü eyvah etti
 külahını yere attı
 "şeytanlığım güme gitti" 
 gözlerinde yaşlar gördüm

  ***  

yetmişinde tövbe eden
 hac için hicaza giden
 görmez aynada şeytanı 
 mina'larda taşlar gördüm

  *** 

cehennemi gördüm düşte
 gerçek nasıl öyle işte
 baktım kafir münafığı
 bir kazanda haşlar gördüm

  ***   

baktım gördüm bir bir yazdım
 hilaf değil gerçek yazdım
 bir de döndüm bin öfkeli
 çatık kara kaşlar gördüm

  ***  

bir dost dedi "sussan artık
 hesabı Rabb'e bıraktık
 -mahmut sait mürtecidir-
 bir andıçta fişler gördüm"

   *** 	
 

 
 
şu alemi
 seyran ettim