gurup vakti - umut ve davet ustune

umut ve davet üstüne

hey firavunlar
       sepetler içinde musalarımız geliyor
nil üstünden
haberiniz olsun
       açın kapılarınızı kanat kanat
       köle kervanlarında yusuflarımız geliyor
çöl üstünden
       yıkılacak yaşadığınız bu saltanat


       hey yüreği nemrut olanlar
       ormanlar yetiştirin dumanlı dağ başlarında
       gümüş derelerin söndüremeyeceği yangınlarınız olacak
       sanmayın son ibrahimler mancınıklarınız üstünde
       bütün ibrahimler kavrulacak
       bakın görün dokunun
       mancınıklarınız eriyor
       her bir azerin evinden
       yeni ibrahimler geliyor


        "Rabden başka ilah yoktur" diyerek
       hayır ve şerre inandığımız gün
       ham hayal sandığınız olacak gerçek
       ağıtın yerini alacak düğün

       yusuf kokuları taşıyorsa esen rüzgar
       yakup yüreklerimiz -kıpır kıpır demektir
       tövbedeyse ademin dudakları
       hazırsa nuhun gemisi sefere
       sahile ulaşmışsa kaçak yunus
       endişeye ne mahal var
       yatışmışsa ebu bekirin yüreği -"sus
       korkma Allah bizimledir -" muştusuyla
        ilk adım atılmışsa mağaradan
       fethedilecek demektir bütün mekkeler
        "domuzu öldürüp haçı kırmaya
       isa gökten inecek" diyorlar
       bir zayıf haber üstüne
       gerek var mı yarın düşleri kurmaya
       çağdaşlık aşkına girdiğimiz keler deliklerinden
       nasuh tövbeleriyle
       çıkmak için ilk adımı attığımız gün
       karşımızda olacak kabeler


kulağınıza girmiyorsa bu garip ağıt
   nasıl inecek yüreklerinize
"anadolu tufandaki nuhun gemisi
"fırtınada yırtıldı yelken" demeyin
   ey nuhlar asılın küreklerinize"


       " isa gökten inecek" diyorlar
       gökten isa inse de inmese de
       deccal peşinden
       ortaya çıkmasa da mehdi -veya on ikinci imam
       Allahın gazabının yedi taşından altıncısı
       dökülmek üzereyse fırat üstüne
       bil ki zaman armagedon zamanıdır
       kan gölüne dönmekteyse ortadoğu
       kıyamet kopmak üzere
       -bil ki bu bir başlangıç
          korkulan sona doğru
       kabilinden

       yeni korkular aşılama ne olur-gül ağacımıza
       pembeli beyazlı yeni zakkumlar
       bir kere de "yarısı dolu" de bu bardağın
       inan ve umutlu ol artık
       bak umut için neler neler var
       hala gül kokuyorsa milyonlarca insanın nefesi
       her bir günlük namazda
       yüz küsür defa anılıyorsa peygamber
       şu elif elif yağan kar altında
       sokaklara taşan cuma namazlarında
       yürekleri ısıtıyorsa Allahüekber sesi
       dünyanın neresinde olursa olsun
       her şehir medinedir artık

       rızık daralırsa sabır ilacı
       sabır yorulursa şükre koşalım
       ümmet-i Muhammed rahmet bekliyor
       hadi kokmuş denizler buharlaşalım

       başlamışsa amerikaya avrupaya anadolumdan göç
       yarın -bir gün geri dönecek gidenler
       ne bu gün erken ne yarın geç
       dalgalı deniz durulacak elbet
       nuh gemilerine verecek yol
       mekkelerimiz yeniden fethedilecek
bu güne inan derviş hüseyin
ve yarından umutlu ol

umudum kılınan son namazlar bunlar
put gölgeleri altındaki mescitlerimizde
secdede sunulan niyazlar bunlar
tamam da derviş hüseyin
bu küçük bastı bacak adımlarla
ne zaman fethedilirse bu sarp dağ
   biz gönülleri bastı bacak adamlarla
      o zaman gerçekleşir bu sevda

03.10.2002 00:55:26

umut ve davet üstüne