gurup vakti
  ya Allah bismillah
 



ya Allah bismillah


 
 

l
derviş hüseyin
"ikra' bismi Rabbik el aziym"
sonsuz kerem sahibi Rabbin yazmayı öğretti
öyleyse kaleme uzanmalı  elimiz  bizim
farz-ı ayn'dır her ahsen-i takviym üzerine
alemlerin Rabbi samed olana hamdimiz 
oku anlamaya çalış düşün tefekkür et
"tefekkür ibadettir" buyurmuşsa ahmedimiz
söylemeni ve  yazmanı bekler
yaz rahman ve rahıym hakkı için
ya Allah bismillah Allahüekber
 
II
derviş hüseyin
sana yüreğimden renkli taşlar yonttum -al
ister karanlıklara savur
ister kulağına küpe yap
ayağına hal hal
ama beni ucuz pahalara satma -kervancıysan
ihanet kuyularından çıkardığın yusuf bilerek
saraylardan zindanlara yol arama bana
 tedirgin ve dargın gözlerle bakma ardımdan
inanma züleyhalara
 bak bu gömlek arkadan yırtık
anla beni artık
kurtul içindeki şüphe kurdundan
sen benim can yoldaşımsın 
dünya gailelerinde unuttuğun
kalu bela yurdundan

 
II
duhan -dan bir mekan -düşlerim
belirsizliğin aykırı düzlemlerinde -bil farz
kesişmeyen iki çizgi - işte şöyle
 -senin düşündügünden farklı biraz
ben işte şöyle derim
zaman ve mekan -hem varlıkta hem yoklukta 
ba -nın noktası -gibi-bir nokta
ha işte orası
akıl terazisinin devrildiği sonsuzlukta
benim ezeli yerim
işte orada
yeniden takdir edilen ölümsüz gerçekler
tek değişmeyen var -o da
ya Allah bismillah Allahü ekber

 
IV
kalu bela ne ki -daha dün
yaratılmadan kalem
varlığa denmeden "-kün"
yokluk bile yokken
tarifsizlik içinde saklıyken alem
biz vardık -bir Rabbim ve kulu ben
-bir yürek bakımlığı aramız-
-nasıl görmem Rabbimin nasıl yarattığını
yüreğimin nazargahından-
-kün- tek dileme
ve tarifsizliğe yöneldi Rabbim
rahmetiyle tecelli eyleyip
-ol ve yaz- dedi kaleme
bir tarifsiz ululukta bir tarifsiz bereket
bir araya geldi aykırı düzlemler
zamanla kesişti mekan
başladi hareket
ilk adımını attı varlığa  alem
ilk sayfası açıldı lehvi mahfuzun 
secdeye kapandı melekler
ve yazmaya başladı kalem
ya Allah bismillah Allahü ekber


 
V
tövbeye koşuşun nasuhlar
sultan hamamlarında yüzükler kayboldu hesapsız
bini bulunsa bile  -biri bulunmaz
umut ve korkunun yol ayrımında
bir yeni yetmenin işgüzar eliyle
sultan tellaklığı - nasıl cesaret
bu şehvet şeytanına ne menem kulluk
sırrı bilinmez
ulu şeyh anlatti biz ondan duyduk
ağlasan ağlanmaz gülsen gülünmez
 
VI
fecri kazipten bir kervan kalktı
umutla korkunun yol ayrımında
bu cuma sabahında sala sesiyle
-soluyan zamanı nasuh taşısın 
cümle umudumuzu ona bağladık- 
-nasuh sen bu kervanda kervan başısın
esfele safiliynden fecri sadıka
fısıldanan sırlara kulak ver artık
umutla korkunun yol ayrımında
her bir günahımızı bir bir itiraf
gözü yerde anlatmak sana düşüyor
bu akşam eşiğinde umudumuz af
şeyhine geri dönen yunuslar gibi
umut ve korkunun yol ayrımında


 
VII
-küllü nefsin zaikatül mevt-
az yaşa çok yaşa ölüm mukadder
-her can ölümü tadacak elbet-
şefaat feryadımı duyarsan eğer
adı güzel kendi güzel Muhammed
makamı mahmuttan uzat elini
hacer kucağında ismailim ben
bu kaçıncı say hesaba gelmez
kevser havuzundan bir yudum su ver
sırat -sırtındaki bıçak - misali
umut ve korkunun yol ayrımında
nasıl beklerse 
ibrahimi cebraille gelecek  koç
ve haceri  zemzem
beni  de öyle bekler
cennet ve cehennem 
umut ve korkunun yol ayrımında
azrail kapıyı çalar ansızın
can emanetini almaya gelmiş
"gidelim hadi yolumuz uzun
ya Allah bismillah Allahüekber "
 

VIII
nasuhsuz zamanlardan nasuhlu tövbelere
yürü ya kulum dediğin zaman
o dürrü yetimin havuzuna inip
kıyısından bir kamış kesmek dilerim
yetim malı deme Rabbim 
-bir yeni kaval için-izin dilerim
Rabbim izin ver
bu çatlak dudaklarımı ıslatmaya 
bir yudum kevser
yüreğimde kulluk sırları
ya Allah bismillah Allahü ekber


 
IX
ben tövbelere niyetlendim
-nasip edersen Rabbim
hamanın kulesinden inip
musanın peşine koşacağım
o hızır peşine düşmeden önce
 - denize dayalı o dağ belinde
o ihlaslı çobana ulaşacagim 
 -hızırın bilmediği ne de çok şey var-
alev alev yanan ihlas ateşinde
pek çoğuna göz değmemiş
cümle putlarımı yakacağım
samirinin buzağısından türemiş
hüsrandır iblis için saçını sakalını yolsun  
nefsimize kulluğu  bıraktık
geçici bilmesin  ihanetimizi
bu yine hesapsız tövbeden biri diyerek
umutlanmasın  artık
 yine bozar da geri döner çok bekletmez  bizi
haberi olsun
diz çöktüm de  dizi dibine nasuhun
ezan-ı muhammedi altında sabaha karşı
durduysa akıntıya karşı çekilen kürekler
ondandır
söktüm de cümle isyanları yüreğimden tek tek 
ondandır
diyorsam iblisin ki ham hayal 
ve sonu hüsrana çıkacak dilekler
secdede seccadeyi ıslatıyorsa göz yaşı
ondandır
tevekül  ve itaatlar diktim  adım başı
ya Allah bismillah Allahü ekber


 
X
-akıl kölesi gerçekler sizden yoruldum
başka dağlara çıkacağım- 
aradığım bu notayı kavalda yeni buldum
yeni dağ yeni ses yeni gerçekler
size sizi anlatacağım ben  bundan böyle
ya Allah bismillah Allahüekber

 
XI
tövbelere kilitlenmeliyiz tez zamanda
sultan hanım yüzüklerine mukayyet değil -bu bir
her saat yüzük mü kaybedilir hamamda
bıktık usandık akıl almaz dalgınlığından
başladi ya bu yollar nasuh çılgınlığından 
düğümlenir korkunun gayya kuyularına 
-er geç -mutlaka -bugün olmamış yarın -bu iki
ben artık tövbenin boynu bükük uysallığında
bir tabduk kapısı eşiği  bulmalıyım kendime-ama
bizim yunus dönmeden -tamam - tamam da
hiçbir  tekkede hizmetim gayretim yok ki benim
bakarsın  yunus gelir beni teper tekmeler
ben başımı senin eşiğine koysam Rabbim
ya Allah bismillah Allahü ekber

 

XII
derim ki midas berberinin kör kuyusuna
günahlarımı döksem bir bir
çetelemi yaksam ibrahime yakılan nemrut ateşinde
bir iblis mi üzülür kim bilir
bildiğin gibi-yine eski hal
-nefsim bir nemrut bir ibrahim
gündüzleri put yapıp geceleri put kırmaktan 
çokça yoruldum Rabbim
-kalmadı yüzüm mevlana dergahına gitmeye 
bin birinci tövbeyi de bozanlardan biri benim
bundan böyle
bir balık karnında yunus olmak isterim-
bildiğin gibi
 ben bu nefsim elinden
yunus ninovadan umutsuz -ve kaçak
şimdi o -dinleyenin olmadığı bu yerde sözün
kimsenin bilmediği bu sahilde 
bir çekirdek bekler
ben yüreğimdeki cümle ninovaları yakmaya izin
ya Allah bismillah Allahü ekber
 
XIII
derviş hüseyin
sana yüreğimden renkli taşlar yonttum -al
ister karanlıklara savur
ister kulağına küpe yap
ayağına hal hal
ama beni ucuz pahalara satma -kervancıysan
ihanet kuyularından çıkardığın yusuf bilerek
saraylardan zindanlara yol arama bana
 tedirgin ve yıkkın gözlerle bakma ardımdan
inanma züleyhalara
 bak bu gömlek arkadan yırtık
anla beni artık
kurtul içindeki şüphe kurdundan
sen benim can yoldaşımsın 
dünya gailelerinde unuttuğun
kalu bela yurdundan
 

XIV
derviş hüseyin
al ellerimi 
sars yüreğini usul usul
dizlerinde bir bebek sallar gibi
ve uyumakta kararlı geçmişi uyar
işte bu bir kutlu fasıl -
duy ve gör
aklın hükümran olmadığı menzilleri geçerek
kovulduğumuz adem yurduna var
duy ve gör -nasıl
bir rüya veya düşler kadar
 bir akıl almaz bir güzel gerçek
adem önünde secdede melekler
ademin dudakları fısıl fısıl
ya Allah bismillah Allahü ekber




 


ya Allah ismillah

 
  Bugün 72 ziyaretçi (75 klik) buradaydı  



   

Selam Dünya !..gurup vakti bir aile sitesidir. çorbada tuzu olsun isteyenler, tenkit ve tavsiyeleri için (alt1946@windowslive.com) veya ( mim.sait@hotmail.com ) adreslerine e posta gönderebilirler !.. gurup vakti -Ailenizin Sitesi








Diese Webseite wurde kostenlos mit Homepage-Baukasten.de erstellt. Willst du auch eine eigene Webseite?
Gratis anmelden