gurup vakti
  Uc semavi din ve laiklik
 

 

 

 

Üç semavi din ve laiklik

 

Fehmi Koru

NEW YORK- Her zaman ol­maz, ama bu defa oldu işte: Aynı zaman diliminde, üç ayn dinin mensuplannın kendi inançlannı öğrenme çabası içine girdiklerini mü­şahede fırsat buluverdim. Biri hemen karşımda oturuyordu ve başının üze­rine taktığı küçücük takke (kippa) bir din manifestosu gibiydi; elinde tuttu­ğu bana yabancı karakterli kitabı ken­dinden geçmişcesine okuyordu... Zenci kadın yanıbaşımdaydı ve ince pelur kağıda basılı İncil'ini bir silah gi­bi taşıyordu... Üçüncüyü metroya binmeden önce bekleme platformun­da görmüştüm; tertemiz sakalıyla göze batıyor ve küçücük Kur'an-ı Ke­rim nüshasını açmış kendinden ge­çercesine okuyordu...

Din bir kimliktir ve özünden uygu­lanmasına kadar bir dizi sembolü içe­rir. Beş dakikalık bir zaman diliminde, kendi kimliğiyle kamusal alana çıkmış üç semavi dinin inananını başka bir ülkede görmek zordur gerçekten; oy­sa kendine 'laik9 diyen bir ülkede bu tür manzaralar doğal...

ABD'de özel tv yayınlan yanında kamu ile irtibatlı bir kanal da var: PBS... Gecen cumartesi, otel odam­da oturmuş kanallara göz gezdirirken, kılık-kıyafeti düzgün, yüzleri tertemiz, binlerce genç insanın görüntüsü PBS'ten odama doluverdi. Yüzyılı aşan bir tarihe sahip Mormon Kilisesi 'misyoner' faaliyetlerini hiç ek­siltmemiş. Benim gördüğüm gençler, sayılan her yıl 60 bini bulan Mormon misyonerleriymiş. Program sunucusu, "Görevlerine gönderilmeden önce hepsi bir mekana toplan­mak istense kocaman bir fut­bol stadyumu gerekir" dedi. Gö­revli gidecekleri ülkenin dilini öğret­meyi de kapsayan bir yıllık bir eğitim geçiriyormuş misyonerler... Kadın-erkek ayrı yerlerde...

Geçenlerde yolu Philadelphia ken­tine düşen bir dostum, gitmeden önce adresini temin ettiği bir otelde gördük­lerini anlatırken heyecanlıydı. 'Divine Hotels9 (ilahi oteller) adlı bir zin­cire bağlıymış otel ve misafirlere, varır varmaz, genel politikayı anlatan bir broşür sunuluyormus. Sigara ve içki içilmesinin yasak olduğu, küfür ve ha­karet içeren sözlerin sarf edilemeyece­ği bir otelmiş burası... Kadın ve er­kekler ayrı katlarda misafir ediliyor ve birbirlerini ancak lobide veya lokanta­da görebiliyormuş... Hıristiyan cema­atlerinden birine ait otelde, erkekler kısa kollu gömlek, kadınlar ise mini etek ve pantalon giyemeyecekleri ko­nusunda önceden uyarılıyorlarmış...

 

Sunduğum örnekler, ilk bakışt 'yasakçı görüşe' hak verir görünüyor: Kadınlara mini eteği yasaklayabildiğinize göre, gönlünüz öyle istediğinde başörtüsü yasağı da uygulayabilirsiniz... Ancak kazın ayağı öyle değil; b örnekleri sunduğum 'laik' ülkede devlet, inançlar söz konusu olduğunda, kısıtlayıcı kararlar alamıyor, uygulamalara giremiyor; her dine eşit davranmak zorunda. Ancak, çeşitli dinlere ve eğilimlere sahip insanlar örgütlenip kendi özel hizmetlerini sunarken dini inanışları istikametinde kısıtlamalar koyabiliyorlar... Bir dini çemaat yürüttüğü otelcilik hizmetinde, asgari bir saygı ortamı sağlamak için misafirlerine özel talimat çıkartabiliyor; buna karşılık, devlet, üniversitelerde din dayalı bir yasakçılığı düşünmüyor bi le... Kippalı öğrenciler (Musevi) kadar, alnında kan izi bulunan göbeç açık Hintliler de, başı örtülü Müslüman kızlar da, üniversitelerde, hiçbir engelle karşılaşmaksızın, okuyabiliyor laik ülkelerde...

Görüyorsunuz, sadece devletin tavrı  değil, sivilin hakları konusunda da dünya ile taban tabana ters bir uygulamaya biz 'laiklik' adını vermişiz ve bunu sanki evrensel bir olguymuş git hukuk sisteminin aynlmaz bir parçası yapmışız... Oysa, gerçek anlamda 'laik' bir ülkede, inanan insanlar inançlarının gerektirdiği gibi yaşayabilir, kendi özel uygulamalarını kendi hayatlarının bir parçası haline getirebilirken, devlet, bir dini diğerine üstün tutacak veya bir dinin esaslarının uygulanmasını engelleyecek bir tavır benimseyemiyor...

Bunun doğal sonucu bugün yaşanıyor: 'Laiklik' kavramını 'doğru anlayıp uygulayan ülkelerde, Türki ye'deki yüksek eğitim sistemi içerisinde kendilerine yer bulamayan başörtülü öğrencilerin sayısı giderek artıyor

Anlayış görecekleri umuduyla ziyaretine gelen milletvekillerine 'bize özgü laiklik' konusunda öğüt veren Cumhurbaşkanı Sezere basit biı sorum var: Bizim üniversitelerin kampustan içeri almadığı başörtülü genç kızlar, Yunanistan'dan ABD'ye kadar kendini 'laik' olarak tanımlayan Batılı ülkelerin üniversitelerinde nasıl okuyabiliyorlar? Hangisi 'laiklik'; onlarinki mi, bizimki mi?

Kendi hesabıma, kısa metro seya­hatimde, üç semavi din temsilcilerinin sembollerini gururla üzerlerinde taşıdıkları dinlerinin kutsal kitaplannı okumalarından mutlu oldum. Yerin yüz­lerce metre altında kendimi daha gü­vende hissettim...

 

 

 
  Bugün 113 ziyaretçi (117 klik) buradaydı  



   

Selam Dünya !..gurup vakti bir aile sitesidir. çorbada tuzu olsun isteyenler, tenkit ve tavsiyeleri için (alt1946@windowslive.com) veya ( mim.sait@hotmail.com ) adreslerine e posta gönderebilirler !.. gurup vakti -Ailenizin Sitesi








Diese Webseite wurde kostenlos mit Homepage-Baukasten.de erstellt. Willst du auch eine eigene Webseite?
Gratis anmelden